Sayfalar

29 Ocak 2015 Perşembe

Yahya Kemal, Tamburî Cemil Bey’le tanışmasa, İstanbul’u terk edip Paris’e geri dönecekti

Beşir Ayvazoğlu-Mehmet Güntekin
Yazar Beşir Ayvazoğlu, 11 yıl Paris’te yaşadıktan sonra ülkesine dönen Yahya Kemal’in, tekrar Fransa’ya dönmek istediğini; buna engel olmak isteyen ve onun musıkîye olan ilgisini bilen arkadaşlarının, kendisini Tamburî Cemil Bey’le tanıştırarak İstanbul’da kalmasını sağladıklarını anlattı.

Zeytinburnu Belediyesi; yazar Beşir Ayvazoğlu’nun sunumuyla düzenlediği Zeytinburnu’nun Ebedi Sakinleri söyleşi dizisinde, Merkezefendi Mezarlığı’na defnedilmiş meşhur şahsiyetleri yâd etmeye devam ediyor.

28 Ocak Çarşamba akşamı Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen söyleşide Türk müziğinin dehalarından olan ve kabri Merkezefendi Mezarlığı’nda bulunan Tamburî Cemil Bey yâd edildi.  Beşir Ayvazoğlu’nun sunumuyla gerçekleşen programda, Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu şef yardımcısı, müzisyen Mehmet Güntekin konuşmacı oldu. Ayvazoğlu ve Güntekin, dinleyicilere Tamburî Cemil Bey’in hayatını anlattılar ve merhum sanatkâra dair birçok anekdotu dinleyicilerle paylaştılar.

Beşir Ayvazoğlu, Tamburî Cemil Bey’in adını hiç duymamış insanlara rastladığını belirterek, “Yahya Kemal’i okumuş herhangi birisinin, aslında Tamburî Cemil Bey’i bilmesi gerekir. Tamburî Cemil Bey, Yahya Kemal’in en sevdiği müzisyendir.” diyerek, Tamburî Cemil Bey’in Yahya Kemal’in hayatındaki etkisini anlattı.

Yahya Kemal’i memlekete döndüren sanatkâr

Yahya Kemal Beyatlı
“Yahya Kemal, 11 yıl Paris’te yaşıyor ve o dönemin birçok yazarı gibi alafranga biri haline gelmiş olarak geri dönüyor. Döndüğünde burada her şeyi Fransa ile mukayese ediyor ve en salaş dönemini yaşayan Osmanlı’nın hiçbir şeyini beğenmiyor. Niyeti ilk fırsatta Paris’e geri dönmek. Buradaki arkadaşları ise Yahya Kemal’in Paris’e dönmesini istemiyorlar ve bunu engellemek için bir çare arıyorlar. Yahya Kemal, her ne kadar hiçbir şeyi beğenmese de, Türk müziğini çok sevmektedir. Bu, arkadaşlarında bir fikir oluşturuyor ve ‘eğer Yahya Kemal’e Tamburî Cemil Bey’i dinletirsek, dönmekten vazgeçer’ diye düşünerek, kendisinden randevu alıyorlar. Tamburî Cemil Bey de Yahya Kemal’in adını ve şiirlerini duymuş olmalı ki, randevuyu veriyor. Önce yemekler yeniyor, sonra müzik faslına geçiliyor. Tamburî Cemil Bey’in taksimleri, müziği, Yahya Kemal’i mest ediyor. Kendisi bu hadiseyi “O gün benim önümde altın bir kapı açıldı. Ben o gün memleketimin kültürüne döndüm.” diye anlatır. Ve sonrasında da Paris’e dönmekten vazgeçer.”

Tamburî Cemil Bey’in bohem yaşayan bir sanatkâr olduğunu ve bu yaşantısı sebebiyle erken yaşta vefat ettiğini anlatan Mehmet Güntekin, sanatçının devrinde taş plak olmasının bereketiyle bugün o plaklarla hâlâ öğrenci yetiştirmeye devam ettiğini belirtti. Güntekin, Tamburî Cemil Bey’in şahsiyetini ifade eden bir anekdotu dinleyicilerle paylaştı.

Tamburî Cemil Bey, bohem yaşar, memuriyetten hoşlanmazdı

Tamburî Cemil Bey
“15-16 yaşlarında “büyük Tamburî” diye anılmaya başlayan Tamburî Cemil Bey, otuz yaşlarında evlendiğinde ailesi, artık daha düzenli bir hayatı olacağı için seviniyor; fakat o bohem yaşantısını sürdürüyor. Dönemin birçok sanatkârı, bohem yaşamları sebebiyle erken yaşta vefat etmiştir. Tamburî Cemil Bey, arkadaşlarıyla daha çok vakit geçirmekte, evine az uğramaktadır. Yine bir arkadaşında kaldığı günlerde Sultan Abdulhamid, Cemil Bey’in evine adamlarını gönderiyor. Tamburî Cemil Bey’in eşi, evde olmadığını söylüyor fakat neden aradıklarını bilmediği için endişeleniyor da. Komşularda “Tamburî Cemil Bey’i sürecekler” söylentisi yayıyor. Sultan Abdulhamid’in kendisini arattığı bilgisi, Tamburî Cemil Bey’e sonunda ulaşıyor. Onun ise en büyük korkusu, o günlerde yeni kurulan Mızıka-i Hümayun’da görevlendirilme korkusu. Çünkü memuriyetten, üniformadan hiç hoşlanmıyor. En sonunda Sultan Abdulhamid’in huzuruna gidiyor ki, meğer Sultan, kendisini dinlemek için aratıyormuş. Hatta o gün kendisini dinleyen ve çok beğenen Sultan Abdulhamid’in, Tamburî Cemil Bey’e bir kese hediye ettiği ve Tamburî Cemil Bey’in o para ile evinin bahçesinde bulunan kendine ait odayı yaptırdığı söylenir.”

Hiç yorum yok: