Sayfalar

13 Aralık 2014 Cumartesi

Fethullah Gülen: Erdoğan özür dilerse barışırız...

Fethullah Gülen
Fethullah Gülen, Almanya'da yayınlanan Süddeutsche Zeitung gazetesine verdiği röportajda, AK Parti-Cemaat çatışması ve Gezi Parkı eylemlerinden bu yana devam eden siyasî çalkantılara dair soruları cevapladı. 

Gülen, "Erdoğan ile barışmayı düşünebiliyor musunuz?" sorusuna şu karşılığı verdi:

"Biz bu kavgayı başlatmadık. O yüzden onlar barışa ilk adımı atmaları gerekiyor. Eğer Erdoğan bir gün derse ki, bütün toplantılarda söylediklerimiz yalan ve iftiralardan ibaretti diye, ben de barışmaya razı olurum."

Fethullah Gülen, verdiği röportajda, Türkiye'nin siyasî durumunu değerlendirirken, "Son dönemde Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olmanın çok gerisinde artık parti devleti; hatta tek adam devleti haline gelmiş bir izlenim vermektedir" ifadelerini kullandı.

AK Parti'deki antidemokratik değişimin, 2011 yılından itibaren başladığını ileri süren Gülen, MİT'e "süper yetkiler" verilmesinden duyduğu rahatsızlığı da dile getirdi. "Demokratik çerçevede itirazlarını ifade eden göstericilere yapılan muameleler" ifadesiyle Gezi eylemlerine desteğini dolaylı olarak tekrarlayan Gülen, Askerî vesayete karşı 2010 halk oylamasına destek verdiklerini ancak sonrasında yargı bağımsızlığının ortadan kaldırıldığını ve bir parti vesayeti kurulduğunu ileri sürdü. Gülen, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde kullandığı "Dindar nesiller yetiştireceğiz" sözünün hatırlatılarak bu konudaki görüşünün sorulması üzerine de, "Devletin görevi dindar bir nesil yetiştirmek olamaz" dedi. Gülen, şunları söyledi:

"Çünkü böylelikle farklı düşünenlere herhangi bir görüşü dayatma söz konusudur. Din özgürlüğü temel insani haklar arasındadır. Devlet vatandaşları, hangi dinden olursa olsun, onlara inançlarını yaşama ve öğretme zeminini hazırlamak zorundadır. Erdoğan’dan beklenen yürütme erkinin başı olduğu 12 yıllık dönemde, dini azınlıkları teşkil eden topluluklar için de kanuni düzenlemelerle bu hakları korumasıydı. Bunun yapılıp yapılmadığı mevzuu, tartışmaya açık. Dindar bir insan hak ve adaletten de taviz vermemeli. Bu anlamda dindar bir nesil arzu ediyorum. Şayet kendi dininden hemen hemen bîhaber, toplumu bölen, nefreti peynir-ekmek yeme kolaylığı içinde etrafa yayan bir nesil kastediliyorsa, cevabım çok net olacaktır: Hayır."

Türkiye de dahil olmak üzere, İslâm dünyasının IŞİD'e karşı yeterince tepki göstermediğini iddia eden Gülen, bir soru üzerine, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın dinî bakımdan "haram" olduğunu ileri sürdü.

Gülen, 17 Aralık operasyonlarına gerekçe olarak sunulan yolsuzluk iddiaları konusunda da, "Bunlar Batıda olsaydı hükûmetler böyle suçlamalar karşısında devrilirdi" dedi.

Gülen, "Erdoğan ile barışmayı düşünebiliyor musunuz?" sorusuna da şu karşılığı verdi:

"Biz bu kavgayı başlatmadık. O yüzden onlar barışa ilk adımı atmaları gerekiyor. Eğer Erdoğan bir gün derse ki, bütün toplantılarda söylediklerimiz yalan ve iftiralardan ibaretti diye, ben de barışmaya razı olurum."

Yaşanan süreci, "elmasın kömürden ayrılması" olarak nitelendiren Gülen, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Amerika'yı Kristof Kolomb'dan önce Müslümanlar keşfetti" iddiası konusundaki görüşünü de şöyle ifade etti:

"Haddizatında neyin ne zaman keşfedildiği bilim insanlarinin görevidir. ‘Bu Einstein da kim?’ veya ‘Edison’un ne marifeti olacakmış?’ diyen insanlar var. Güya biz Müslümanlar beşinci yüzyılda bunların hepsini biliyormuşuz. Şunu veya bunu sırf Müslümanlar başarmış olabilir demek doğru değildir."

Hiç yorum yok: